14 Şubat 2013 Perşembe

karşılıksız..

Dünya üzerinde sizden tek sıkılmayacak erkek kimdir biliyor musunuz? Babanız. Her ne yaparsanız yapın o affedicidir, vicdanlıdır, kıyamadığı nadir varlıklardan birisinizdir. Aşk, sevgi, bağlılık, evlilik.. Evet bunlar çok önemli kavramlar ve mutlaka olmalılar. Fakat hepsinin bir sonu var buna emin olun. Ben de öyle olmadığını düşünüyordum ama buna ikna edildim, sonu varmış. Her neyse ne diyordum? Baba. Bu adam hayal kırıklıklarını, kızgınlıklarını, üzüntülerini gömer. Asla ve asla senin karşına tekrardan koymaz. Haklı olduğu bir konuda bile seni kırmaz, kırsa bile affettirmesini bilir. Her kadın biraz babasına aşıktır derler.. Bilemiyorum bu aşk değil bence. Bu bir çeşit bağlılık, belki de zaaf. İsmi her ne olursa olsun kıymeti paha biçilemez. Sevgililer günü denen zımbırtı babalar ile güzel der ve konuya kilit vururum.

10 Şubat 2013 Pazar

daralan yelpaze

kendini işe yaramayan, boş biri gibi hissetmenin verdiği huzursuzluk hiçbir şeyde yokmuş meğer. her gün belli bir iş için belli bir vakit harcamayı monotonluk olarak görmek normal belki de. ama bu işi yaparken birilerine, bir şeylere faydalı olduğunu bilmenin hazzı inanılmazmış. yeni yeni anlıyorum bunu. uyku düzenini bozup, zamanında evde geçirmek için ölüp bittiğin o saatlerin bitmemesi çok garip değil mi? geçen her gün bana üzerine bir çizik daha atılan ve ömrü bir nebze daha tükenen bir teflon tava hissi veriyor. kendimi tavaya benzetmem de değişik oldu. evde fazla olmanın etkilerinden biri bu da belki de.. baksanıza aklıma ilk gelen benzetme basit bir mutfak aracı oluyor. anladım ki fazla oturmak bana göre değil. bakış açılarım, konularla ilgili yelpazelerimin daralmasına sebep olma ihtimali bile korkutucu. bir adım daha ilerlemek yerine yerinde saymayı tercih eden bir insan olmak çok saçma. ve saçma unsurlara yer yok hayatımda..