21 Ocak 2014 Salı

İsim Sorunsalı

Uyanıyorum ve bir gün daha başlıyor. Genel olarak standart insanları görüp onlar ile vakti geçiriyorum. Hemen her gün benzer şeyleri yaparken ufak yenilikler ile renklendiriyorum. Geçen bu zaman diliminde bazen öyle şeyler oluyor ki bir sıfat, isim konduramıyorum.. Beynimin dip köşelerine yerleşiyor ve kendine bir isim bulma çabasına giriyorlar. Salın ne gerek var sıfatlandırmaya, ad koymaya diyor ve serbest bırakıyorum onları.. Bazı şeyleri bir noktaya oturtsan bile ona bir ad yakıştırmak gereksiz oluyor. O koyduğun noktada güzel ve parlak dursun. Seslenmek için birkaç harflik bir kelime bulmana gerek yok. Senin içinde yerini korusun yeterli..

13 Ocak 2014 Pazartesi

pardon da..

Yaşanılan her şey benim için değil mi? Benim kararlarım, hatalarım, tavizlerim ya da çabalarım ile oluşmuyor mu? Gereken bedelleri ben ödemiyor muyum? Çektiğim her nefes sigaranın ciğerlerime dolması benim kararım değil mi? Milyonlarca soru sorabilirim.. Tamamı benim olan bir hayat bu. Belirli bir imajın, bir profilin olur insanların gözünde.. Bu profilin dışına çıktığın anda bir şekilde yadırganırsın. Ben yaptıklarımdan pişmanlık duyan biri değilim. Kimseye açıklama yapmak ya da bir şeyleri onların doğrularına göre şekillendirmek zorunda değilim. En azından ben riyakar değilim. Yüzüne gülüp sonradan arkasından sövmüyorum kimsenin. Ne ise o bende. Sütten çıkmış ak kaşık olmadığını bildiği halde insanların bu kadar kolay cümle kurmaları şaşırtıyor aslında beni.. Neyse çok da önemli olmamalı sanırım. Çizgimi çekerim ve yoluma devam ederim. Ne de olsa en beklenmeyen kişiden bile gelecek darbelerdir bunlar. Göğüsleyemezsem eğer ben bahsedildiği kadar güçlü olamam, ki bu da hiç bana göre bir şey değil. Adınıza üzgünüm çünkü size yenilmeyeceğim.

12 Ocak 2014 Pazar

..

Bazen görmek, duymak, bilmek istemezsin.. Bazen, bazen dersin..