15 Nisan 2015 Çarşamba

Büyük Kaybetmek..

Değişkenler alıyor bizi içine..
Kendimize olan güvenimiz, deneyimlerimiz, düşüncelerimiz, ilişkilerimiz..
Bizi biz yapan her şey hatta..
Gün be gün değişkenlere maruz kalıyor. Aklımızı kurcalıyor.
Algılarımızın ne kadar açık olduğu kimin umurunda?
Birilerinin beyninden geçen şeyler bizi neden etkiliyor?
Kendi akışının bozulmasını sağlayan etkenler neden yorucu?
Neden karşı taraf anladığı halde konuyu geçiştirir?
Gün içinde ufacık bile olsa bunların çoğunu yaşıyoruz. Ne yazık ki müdahale etmemiz her zaman imkanlar dahilinde olmuyor. Aslında bence ana problem insanların başkalarına karşı yeterince açık olmak istememesi. Açık olmanın güçsüzlük ya da salaklık olarak algılandığı bir çevrede ne kadar gerçek olunabilir? Tamamı ile bir tartışma konusu.. Kimse %100 şeffaf olsun demiyorum ben. Zaten imkansız bir şey bu. Ancak büyük oranda açık olmak, kritik konularda açık olmak işleri daha basit bir hale sokmaz mı? Bana sokar gibi geliyor. Kaçamak ya da bahaneli durumlar çok da iç açıcı değil bence..
İnsanlar hayatta kendi istekleri ile varlar. Çevrede yarattıkları etki kimsenin umurunda değil. Bencillikte son nokta olarak gezen insanoğlu belki bir gün sırf bu yüzden büyük kaybeder..